A. Konusu
Üçüncü Bölüm 1
Taşınır Mülkiyeti
A. Konusu
Madde 762 - Taşınır mülkiyetinin konusu, nitelikleri itibarıyla taşınabilen maddî şeyler ile edinmeye elverişli olan ve taşınmaz mülkiyetinin kapsamına girmeyen doğal güçlerdir.
I-) Yargı Kararları:
1-) YİBK, T: 18.12.1940, E: 1940/34-44, K: 1940/93:
“… esbabı mucibe mazbatası alacak davalarının kat’î hükme bağlanmasının Köy Kanununun 49 uncu maddesile ödünç para davalarında ihtiyar heyetlerinin haiz oldukları salâhiyete kıyasen kabul edildiğine işaret etmekle alacak davalarının alettakrib ödünç para davaları yerine ve daha doğrusu para alacağı davası yerine kullanıldığını göstermiştir.
Esasen kat’i hükme bağlanmanın bir istisna olduğuna ve 2500 kuruşla takyid edildiğine nazaran bu istisnanın ancak zamanla bu ölçüyü terketmeyen paraya hasrı ve gün geçtikçe değeri azalan veya artan menkul ayinlerin bundan istisnası bir emri zaruridir. Binaenaleyh Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427 nci maddesinde kat’î olarak hükme bağlanacağı gösterilen 2500 kuruşa kadar olan alacak davalarının münhasıran para ile ifade ve para olarak talep edilen alacaklara aid davalara münhasır olup menkul ayin davalarına şamil olmadığına … karar verildi.” (RG. 01.03.1941; S: 4747).
2-) YHGK, T: 20.06.2007, E: 2007/8-424, K: 2007/431:
“… Dava konusu taşınmaz, tapusuz bir yerdir. Tapusuz bir taşınmaz satış ve devir bakımından menkul hükmünde sayılır. TMK.nun 763. maddesine göre, bir menkulün mülkiyeti satış ve devir ile alıcısına geçer. …”
3-) YHGK, T: 25.09.2002, E: 2002/4-608, K: 2002/643:
“… Menkuller taşınırlar Medenî Kanunun 686. maddesinde; bir yerden diğer yere nakledilebilen eşya ile gayrimenkul mülkiyetine dahil olmayan ve temellüke salih bulunan tabîi kuvvetler olarak tanımlanmıştır. Bu bakımdan bir yerden diğer bir yere bağımsız olarak taşınabilen her türlü maddi eşya (örneğin otomobil, çanta, koltuk, sandalye, buğday, arpa vs.) satımı taşınır satımı niteliğinde olduğu gibi, taşınmaz mülkiyetine dâhil olmayan ve temellüke (mülk edinmeye) elverişli bulunan elektrik, su, havagazı, doğalgaz, elektrik gibi tabîi kuvvetlerin satımı da taşınır satımı niteliğindedir.
Bu bakımdan taşınır (menkul) satımını taşınmaz (gayrimenkul) olmayan her şeyin satımıdır şeklinde tanımlamak daha isabetli olur. ...”
4-) Y. 8. HD, T: 13.02.2007, E: 2006/7967, K: 2007/692:
“… Davacı vekili, verilen borç para karşılığında davalı tarafça bir parça tapusuz taşınmazın vekil edenine rehin olarak bırakıldığını, borcun süresinde ödenmemesine karşın taşınmazdan yararlanmasını sürdürdüğünü açıklayarak davalının elatmasının önlenilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Dursun, resmî şekilde yapılmayan rehin sözleşmesinin geçersiz olduğunu, davacının taşınmazın ürünlerini toplamak suretiyle alacağını tahsil ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, rehin sözleşmesi ve taşınmazın teslimi ile zilyetliğin davacıya geçtiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Tapusuz taşınmazlar, satış ve devir bakımından TMK’nın 762 ve devamı maddelerinde düzenlenen taşınır mal hükmündedir. TMK’nın 939/1. maddesi hükmüne göre, taşınır mallar ancak zilyetliğin alacaklıya devri suretiyle rehnedilir, teslim koşulu yerine getirilmedikçe rehin kurulmuş sayılmaz. Yine TMK’nın 949. maddesinde borcun ödenmemesi halinde taşınırın mülkiyetinin alacaklıya geçmesini öngören sözleşme hükmünün geçersiz olduğu belirtilmiştir. Aynı Kanunun 950. maddesi hükmüne göre ise, alacaklı, borçluya ait olup onun rızasıyla zilyedi bulunduğu taşınırı, borç ödeninceye kadar hapsedebilir, borcun ödenmesine kadar alacaklı nesneyi elinde tutabilir, borçluya onları geri vermekten kaçınabilir.
Somut olayda; davacı vekili 25.05.1995 tarihli “Gayrimenkul Rehin Senedi” başlıklı sözleşme ile 45.000.000 TL alacağı karşılığında dava konusu tapusuz taşınmazın vekil edenine rehin olarak bırakıldığını, senette belirtilen tarihlerde borcun ödenmemesi durumunda mülkiyetin alacaklıya geçeceğinin kararlaştırıldığını, borcun 9 yıl geçmesine rağmen ödenmediğini, ancak davalının taşınmazı geri almak istediğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi isteğinde bulunmuştur.
Davacı vekili, dava dilekçesi ile mülkiyet iddiasında da bulunmuş ise de, az yukarıda açıklandığı gibi taşınır mallarda rehin zilyetliğin teslimi ile kurulur. Borcun ödenmemesi durumunda, alacaklının hapis hakkı vardır. Ancak mülkiyetin geçişine ilişkin anlaşma hükümsüzdür.
Davacı vekili, dava dilekçesinde zilyetlik nedenine de dayanmış olup, gayrimenkul rehin senedine konu borcun da ödenmediği anlaşılmış bulunduğuna göre, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir. …”
Not: Kararın diğer kısmı için bkz. madde 939 ve 949.
II-) Türk Kanunu Medenîsi:
A MENKUL MÜLKİYETİNİN MEVZUU
Madde 686
Menkul mülkiyetinin mevzuu, bir yerden diğer yere nakledilebilen eşya ile gayrimenkul mülkiyetinde dâhil olmayan ve temellüke salih bulunan tabii kuvvetlerdir.
III-) Madde Gerekçesi:
Yürürlükteki Kanunun 686 ncı maddesini karşılamaktadır.
Hüküm değişikliği yoktur. Kenar başlıklarıyla birlikte arılaştırılmak suretiyle yeniden kaleme alınmıştır. Kenar başlık, kısaca “Konusu” olarak yazılmıştır.
IV-) Kaynak İsviçre Medenî Kanunu:
1-) ZGB:
Zwanzigster Titel: Das Fahrniseigentum
A. Gegenstand
Art. 713
Gegenstand des Fahrniseigentums sind die ihrer Natur nach beweglichen körperlichen Sachen sowie die Naturkräfte, die der rechtlichen Herrschaft unterworfen werden können und nicht zu den Grundstücken gehören.
2-) CCS:
Titre vingtième: De la propriété mobilière
A. Objet de la propriété mobilière
Art. 713
La propriété mobilière a pour objet les choses qui peuvent se transporter d’un lieu dans un autre, ainsi que les forces naturelles qui sont susceptibles d’appropriation et ne sont pas comprises dans les immeubles.
V-) Yararlanılabilecek Monografiler:
Mehmet Serkan Ergüne; Taşınır Mülkiyeti, İstanbul, 2017.
Turgut Öz; Taşınır Mülkiyeti Devrinin Borçlandırıcı İşlemle İlişkisi – Borç Olmayan Şeyin Ödenmesi – Gerçekleşmeyen Sebebe Dayanan İktisap – Şekle Aykırılığın Dürüstlük Kuralı Yardımıyla Aşılması, İstanbul, 2020.
1 Üçüncü Bölüm Türk Kanunu Medenîsi’nde “Yirminci Bap / Menkul Mülkiyeti” şeklinde idi.