II. Kullanılması
II. Kullanılması
Madde 50 - Tüzel kişinin iradesi, organları aracılığıyla açıklanır.
Organlar, hukukî işlemleri ve diğer bütün fiilleriyle tüzel kişiyi borç altına sokarlar.
Organlar, kusurlarından dolayı ayrıca kişisel olarak sorumludurlar.
I-) Yargı Kararları:
1-) YHGK, T: 02.02.2011, E: 2010/13-516, K: 2011/6:
“… Dava, davacı ile davalılardan G... Turizm İnşaat Ticaret Limited Şirketi arasında devre mülk satışına ilişkin olarak haricen düzenlenmiş bulunan “Protokol” başlıklı belgeye dayanılarak, sözleşmenin ifa imkanı kalmadığı gerekçesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, davalılar G... Belediye Başkanlığı ile G... Turizm İnşaat Ticaret Limited Şirketi aleyhine açılmış bulunan eldeki davanın, her iki davalı yönünden kısmen kabulü ile sözleşmenin feshine, satış bedeli olarak ödenen 7835 DM karşılığı 4000 Euro ve cezai şart olarak 7835 DM karşılığı 4000 Euro toplamı 8000 Euro’nun faiziyle birlikte davalılardan tahsiline dair verilen ilk karar, davacı vekili ile davalılardan G. Belediye Başkanlığı vekilinin temyizi üzerine Özel Daire’ce yukarıda yazılı gerekçeyle bozulmuştur. …
Açıklanan maddi olgular, bozma ve direnme kararlarının kapsamları itibariyle uyuşmazlık; dosyada mevcut protokoller, yetki belgesi, sözleşme, taahhütname, broşürler, basın bildirileri, ceza mahkemesi ve tapu iptal-tescile dair hukuk mahkemesi kararları ile tüm bilgi ve belgelere göre; davalı G... Belediye Başkanlığının, hakkındaki hüküm kesinleşmiş bulunan diğer davalı G... Turizm İnşaat Ticaret Limited Şirketi ile birlikte sorumluluğu cihetine gidilip gidilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Satış Sözleşmesinin imzalanmasından önceki reklam ve tanıtım aşamalarında dağıtılan broşürlerde, satıcı G... İnşaat Turizm ve Ticaret Limited Şirketi ile birlikte G... Belediyesinin de “devre mülklerin proje, yapım, işletme, bakım ve çevre düzenini üstlendiğinin” belirtildiği, Belediyenin güvencesi altında devre mülk satışları yapmak üzere Belediye Başkanlığı adına temsilci sıfatıyla Şirket ortağı ve yetkilisi M. A.’e Belediyece yetki verildiği, Şirket muhasebecisi ve denetmeni olarak bizzat Belediye görevlisinin yetkilendirildiği ve devre mülk inşası amacına yönelik olarak Belediyenin tapu payının davalı Şirkete temlik edildiği; dolayısıyla davalı G... Belediye Başkanlığı’nın bu işlem ve davranışlarıyla alıcılar üzerinde satıma konu devre mülklerin teslimi konusunda bir intiba oluşturup, satıcı Şirkete beslenen güveni pekiştirdiği, diğer bir ifadeyle devre mülkler için güvence verdiği ve satın alma kararının verilmesinde etkili olduğu, toplanan delillerden açıkça anlaşılmaktadır.
Davacının dayandığı 26.09.1997 tarihli satış sözleşmesinde, davalı G. Belediye Başkanlığını temsilen imza bulunmamakta ise de, anılan Sözleşmede “Organizatör ve Satıcı” sıfatıyla G. Belediye Başkanlığına yer verildiği ve Belediye ile davalı Şirket adına imzalanarak, her iki davalının devre mülkü 26.03.2000 tarihinde teslim etmeyi üstlendikleri görülmektedir.
Diğer yönüyle, yukarıda açıklanan olguların 1995 yılında alınan Bakanlar Kurulu Kararından sonra uzun bir zaman dilimi içerisinde gerçekleştiği ve yapılan işlemlerin bu süreçte davalı Belediyece benimsendiği de belirgindir.
Şu haliyle, alıcılarda haklı güven oluşturan ve zararın doğmasına sebebiyet veren davalı G... Belediye Başkanlığı da, diğer davalı Şirket ile birlikte, davacının zararından sorumludur.
Öte yandan; Türk Medeni Kanunu’nun 50. maddesine göre, tüzel kişilerin iradesi organları aracılığıyla açıklanır. Organların irade beyanı, bizzat tüzel kişinin irade beyanıdır. Sözü edilen maddeye göre organlar, yalnız hukuki işlemleri ile değil, diğer bütün fiilleriyle tüzel kişiyi borç altına sokarlar. Anılan 50. maddenin son fıkrasında ise, organların kusurlarından dolayı ayrıca kişisel sorumluluklarının bulunduğu hükme bağlanmıştır. 5393 sayılı Belediye Kanununun 3. maddesinin (b) fıkrasında ise, belediye başkanı da belediyenin organları arasında sayılmıştır.
Bu açık hükümler karşısında; işlemlerin yapıldığı zamanın Belediye Başkanı A. G.’in eylem ve işlemlerinin, davalı G... Belediye Başkanlığı’nı bağladığı gibi; bozma ilamında işaret edilenin aksine, A. G.’in söz konusu eylem ve işlemleri nedeniyle görevi kötüye kullanmak suçundan ceza mahkemesince mahkum edilmiş olmasının, Belediyenin zarardan sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı kuşkusuzdur. …”
2-) Y. 18. HD, T: 18.11.2008, E: 2008/8656, K: 2008/12197:
“… Türk Medeni Kanununun 50. maddesi hükmüne göre tüzel kişinin iradesi organları aracılığı ile açıklanır ve organlar hukuki işlemleri ve diğer tüm eylemleri ile tüzel kişiyi borç altına sokarlar, organlar ancak kusurlarından dolayı ayrıca kişisel olarak sorumludurlar. Somut olayda, davacının mütevelli heyet üyeliğinden çıkarılmasına mütevelli heyet toplantısında karar verilmiş olup, bu karara karşı Türk Medeni Kanununun 83. maddesi uyarınca açılacak olan iptal davasında husumetin doğrudan vakıf tüzel kişiliğine yöneltilmesi gerekirken, heyet toplantısına katılmış bulunan mütevelli heyet üyelerinin bizzat kendilerine yöneltildiği anlaşılmıştır. Mahkemece bu durumda davanın davalıların husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine hükmedilmesi yerine davaya bakılıp işin esası hakkında hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir …”
3-) Y. 15. HD, T: 09.06.2008, E: 2008/2914, K: 2008/3772:
“… Taraflar arasında fatura konusu işlerin yapıldığı uyuşmazlık konusu değildir. Davalı ödemelerin tümüyle yapıldığını, borcu kalmadığını savunmuş, elden yaptığı ödemelerle ilgili olarak yemin deliline dayanmıştır. Bu nedenle mahkemece yapılması gereken iş, TMK.nun 50. maddesince tüzel kişilerin iradesi organları aracılığıyla açıklanacağından davacı şirketi halen temsile yetkilinin imza sirküleri incelenmek suretiyle tespiti ile ödemelerle ilgili hazırlanacak metne göre yeminin temsilciye eda ettirilmesi ve hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulmasından ibarettir …”
4-) Y. 4. HD, T: 16.06.2003, E: 2003/2340, K: 2003/7779:
“… davalılardan köy tüzel kişiliğinin haksız eylem sorumluluğu benimsenmiş; köyü temsil eden davalı muhtar yönünden ise istem reddedilmiştir. Köy tüzel kişiliğinin, bu sıfatı ile doğrudan doğruya haksız eylemde bulunduğu kabul edilemez. Tüzel kişiliklerin, canlı bir varlık gibi, bağımsız karar alma ve yerine getirme yeteneği ile donanmış oldukları da düşünülemez. Aksine, tüzel kişiler iradelerini organları aracılığı ile kullanırlar. … Kararın, bu yöne ilişkin gerekçesi çelişik olup; varılan sonuç da usul ve yasaya aykırıdır. ... Diğer yandan, davalı muhtarın dava konusu eylemlere katılımı sabittir. Bu konuda, usulüne uygun bir biçimde alınmış karar da bulunmadığı anlaşılmakla, haksız nitelikteki eylemden kişisel olarak sorumludur. Mahkemece, davalı muhtar hakkındaki davanın da kabulü yerine; maddi meselenin takdirinde yanılgıya dayalı olarak ret kararı verilmesi… bozma nedenidir …”
II-) Türk Kanunu Medenîsi:
II. Kullanmak tarzı
Madde 48
Hükmî şahsın iradesi, uzuvları vasıtasiyle ifade olunur. Uzuvlar; hukukî tasarrufları veya diğer herhangi fiileri ile hükmî şahsı ilzam ederler. Uzuvların irtikâbettiği kusurlar şahsan kendilerini dahi mesul kılar.
III-) Madde Gerekçesi:
Yürürlükteki Kanunun 48 inci maddesini karşılamaktadır.
Yürürlükteki metnin hem kenar başlığı hem de hüküm fikraları dil açısından sadeleştirildiği gibi, metne hükmün anlam ve amacı açısından önemli olan bazı eklemeler de yapılmıştır.
Birinci fıkra, 1984 tarihli Öntasarının 49 uncu maddesinde de yapıldığı gibi, yürürlükteki metnin dil açısından sadeleştirilmiş ve günümüz diline çevrilmiş şeklidir.
İkinci fıkrada, yürürlükteki metnin hem dil açısından sadeleştirilmesi, hem de düzenlenmek istenen konunun daha açık ifade edilebilmesi amacıyla bazı açılardan tamamlanması söz konusudur. Bu fıkrada, organların hukukî işlemleri ve diğer bütün hukukî fiilleriyle tüzel kişiyi borç altına sokabilecekleri belirtilmiştir.
Üçüncü fıkrada düzenlenmek istenen konu ise, “organ”ın sorumluluğu değil, organı oluşturan kişinin veya kişilerin sorumluluğu olduğu için, hüküm, bu açıdan tamamlanmak suretiyle yeniden kaleme alınmıştır. Diğer taraftan hükme, yürürlükteki metinden farklı olarak, bir de “… ayrıca ...” sözcüğü eklenmiştir; çünkü organı oluşturan kişilerin kişisel sorumlulukları tüzel kişinin sorumluluğunu ortadan kaldırmayan ve onun yanında yer alan bir sorumluluktur. Kaynak Kanunun 55 inci maddesinin üçüncü fıkrasında ve 1984 tarihli Öntasarının 49 uncu maddesinin üçüncü fıkrasında da aynı hususlar vurgulanmıştır.
IV-) Kaynak İsviçre Medenî Kanunu:
1-) ZGB:
II. Betätigung
Art. 55
1 Die Organe sind berufen, dem Willen der juristischen Person Ausdruck zu geben.
2 Sie verpflichten die juristische Person sowohl durch den Abschluss von Rechtsgeschäften als durch ihr sonstiges Verhalten.
3 Für ihr Verschulden sind die handelnden Personen ausserdem persönlich verantwortlich.
2-) CCS:
II. Mode
Art. 55
1 La volonté d’une personne morale s’exprime par ses organes.
2 Ceux-ci obligent la personne morale par leurs actes juridiques et par tous autres faits.
3 Les fautes commises engagent, au surplus, la responsabilité personelle de leurs auteurs.
V-) Yararlanılabilecek Monografiler:
Bilge Öztan; Medeni Hukuk Tüzel Kişilerinde Organ Kavramı ve Organın Fiillerinden Doğan Sorumluluk, Ankara, 1970.