Sitemizde, siz misafirlerimize daha iyi bir web sitesi deneyimi sunabilmek için çerez kullanılmaktadır.
Ziyaretinize varsayılan ayarlar ile devam ederek çerez politikamız doğrultusunda çerez kullanımına izin vermiş oluyorsunuz.
X

Madde 977

I. Hazırlar arasında

B. Zilyetliğin devri

I. Hazırlar arasında

Madde 977 - Zilyetlik, şeyin veya şey üzerinde hâkimiyeti sağlayacak araçların, edinene teslimi veya edinenin önceki zilyedin rızasıyla şey üzerinde hâkimiyeti kullanacak duruma gelmesi hâlinde devredilmiş olur.

I-) Yargı Kararları:

1-) YİBK, T: 09.10.1946, E: 1946/6, K: 1946/12:

Bkz. madde 706.

2-) Y. 3. HD, T: 13.10.2009, E: 2009/12879, K: 2009/15643:

“ … HGK’nın 01.11.2000 tarih ve 2000/3-1341-1584 sayılı kararında; “Ecrimisil, hak sahibi zilyedin, kötü niyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminattır.” şeklinde tanımlanmıştır. Bu tanıma göre ecrimisil davası, taşınmazın maliki ya da zilyedi tarafından açılabilir. TMK’nın 973. maddesine göre; “Bir şey üzerinde fiili hakimiyeti bulunan kimse onun zilyedidir.” Aynı Kanun’un 977. maddesine göre “zilyetlik, şeyin veya şey üzerinde hakimiyeti sağlayacak araçların, edinene teslimi veya edinenin önceki zilyedin rızasıyla şey üzerinde hakimiyeti kullanacak duruma gelmesi halinde devredilmiş olur."

Somut olayda; davacı, dava konusu edilen duvarı ihale yolu ile kiralamış, 06.01.2005 tarihli ve 5 yıl süreli kira sözleşmesi imzalanmıştır. Ancak, bu kira sözleşmesi ile davacıya yer teslimi yapılmamıştır.

Dolayısıyla, davacı, taşınmaz kendisine teslim edilmeyen kiracıdır.

Sorun bu nedenle zilyet olmayan kiracının, kiraladığı taşınmazı haklı bir nedene dayanmadan işgal eden kişiden tazminat talep edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır.

Bilindiği üzere, 08.03.1950 gün ve 22/4 sayılı inançları Birleştirme Kararında, başkasının malını haklı bir nedene dayanmadan işgal edenin fiili, “haksız fiil” olarak nitelendirilmiş ve kararın sonuç bölümünde tazminat talep edebilmek için “malik veya zilyet” olmak koşulu getirilmiştir.

Davacı, Hazine adına kayıtlı taşınmazı, “Gelirler Genel Müdürlüğü’nden” yaptığı kira sözleşmesi uyarınca kiralamış, ancak kiralananı teslim almamış, bu nedenle de taşınmazın zilyedi olmamıştır.

Borç ilişkisi (kira sözleşmesi)… ilke olarak üçüncü kişiler tarafından ihlal edilmezler.

Ancak, borç ilişkisinin (kira sözleşmesinin) konusunu oluşturan şey (kiralanan) ihlal anında alacaklının zilyetliğinde ise, bu gibi akdi ilişkilerde üçüncü şahıs kiracının zilyetliğini ihlal ederse, alacaklı kiracı üçüncü şahsa karşı tazminat davası açabilir. Ancak burada alacaklının açacağı tazminat davasının hukuki sebebi, üçüncü şahsın borç ilişkisini değil, zilyetliği ihlal etmiş olmasıdır.

… Olayda işgal edenin, yani davalının taşınmazı davacıya iade yükümlülüğü bulunmadığı gibi, zilyet olmayan kiracının taşınmazın zilyetliğini devrini talep hakkı da bulunmamaktadır. …”

II-) Türk Kanunu Medenîsi:

B ZİLYEDLİĞİN NAKLİ

I. Hazır olan kimseler arasında

Madde 890

Zilyedlik, şeyin aynını veya onu iktisap edenin yedi iktidarına geçirecek vesaiti teslim ile intikal eder. Bir şeyi evvelki zilyedin rızasiyle iktisap edenin iktidarı dairesine geçmekle, zilyedliğin nakli, tamam olur.

III-) Madde Gerekçesi:

Yürürlükteki Kanunun 890 ıncı maddesini karşılamaktadır.

Madde, zilyetliğin hem teslimle hem de teslim yerine geçen sözleşmeyle devredilmesini düzenlemektedir. Bunların birbirinden farklı olduğunu ifade edebilmek için, yürürlükteki maddenin iki cümlesi birleştirilerek madde tek cümle hâlinde düzenlenmiştir.

IV-) Kaynak İsviçre Medenî Kanunu:

1-) ZGB:

B. Uebertragung

I. Unter Anwesenden

Art. 922

1 Der Besitz wird übertragen durch die Übergabe der Sache selbst oder der Mittel, die dem Empfänger die Gewalt über die Sache verschaffen.

2 Die Übergabe ist vollzogen, sobald sich der Empfänger mit Willen des bisherigen Besitzers in der Lage befindet, die Gewalt über die Sache auszuüben.

2-) CCS:

B. Transfert

I. Entre présents

Art. 922

1 La possession se transfère par la remise à l’acquéreur de la chose même ou des moyens qui la font passer en sa puissance.

2 La tradition est parfaite dès que la chose se trouve, de par la volonté du possesseur antérieur, en la puissance de l’acquéreur.

 


Copyright © 2017 - 2024 Prof. Dr. İlhan Helvacı. Tüm hakları saklıdır.
X