a. Son arzuları anlatma
4. Sözlü vasiyet
a. Son arzuları anlatma
Madde 539 - Mirasbırakan; yakın ölüm tehlikesi, ulaşımın kesilmesi, hastalık, savaş gibi olağanüstü durumlar yüzünden resmî veya el yazılı vasiyetname yapamıyorsa, sözlü vasiyet yoluna başvurabilir.
Bunun için mirasbırakan, son arzularını iki tanığa anlatır ve onlara bu beyanına uygun bir vasiyetname yazmaları veya yazdırmaları görevini yükler.
Resmî vasiyetname düzenlenmesinde okur yazar olma koşulu dışında, tanıklara ilişkin yasaklar, sözlü vasiyetteki tanıklar için de geçerlidir.
I-) Yargı Kararları:
1-) Y. 2. HD, T: 29.09.1992, E: 1992/7372, K: 1992/8705:
“… Kanun sözlü vasiyetin geçerli kabul edilebilmesi için ölüm tehlikesi, ulaşımın kesilmesi, bulaşıcı hastalık, harp gibi fevkalâde bir hal içinde yapılmış olmasını şart koşmuştur. Kalp hastası olmak (Y. 2. H. D. 20.4.1965 tarihli ve 12572033 sayılı kararı), dahili bir hastalıktan hasta yatmak (Y. 2. H. D. 28.06.1965 tarihli 34693463 sayılı kararı) bu fevkalâde hallerin varlığını göstermez.
Kanunda açıklanan resmî veya el yazısı vasiyetname yapma imkânı olan hallerde fevkalâdelik yoktur (Y.H.G.K.nun 08.02.1969 tarihli 120594 sayılı; Y. 2. H. D.nin 26.03.1957 tarihli 10561602 sayılı kararları). Resmi vasiyetname yapma imkanı yokken, yazılı vasiyetname yapma imkanı varsa yine fevkalâde halin varlığı kabul edilemez. Davalı 06.03.1989 günlü cevap dilekçesinde vasiyetçi 05.06.1988 pazar günü Cenevre’ye gitmiştir. Hastadır. Bitkindir ve şahitlere hemen bir resmî vasiyet yaparak mirasını kanuni mirasçılarına bırakmak istediğini açıkça ve kesin bir şekilde belirtmiştir. Kendisine Pazar ve Pazartesi günleri Konsolosluğun kapalı olduğu, eğer isterse 07.06.1988 Salı sabahı Konsolosluğa gidip vasiyet yaptırılabileceği söylenmiştir. Müteveffa ağlıyarak son arzusunun mirasını kanuni mirasçılarına bırakmak olduğunu söylemiştir. Kendi el yazısı ile vasiyetname yapmaya çalıştığı ancak içinde bulunduğu Psikolojik şartlar ve son zamanlarda özellikle heyecanlanınca, üzülünce vaki olduğu gibi yine ellerinin titremesi sebebiyle tamamlayamamıştır. ... Bu olgunun 05.06.1988 Pazar günü otelin lobisinde oluştuğu anlaşılmaktadır. Tanık sözlerinden murisin 06.06.1988 Pazartesi günü hastalandığı ve o gün Türkiyeye dönmekte olan şahit Barlas’ın saat 11.30’da otele telefon etmesinden sonra öldüğü belirlenmıştir. Yine şahit sözlerinden murisin 05.06.1988 günü uzun süre şahitler ve diğer kişilerle görüşüp odasına çıktığı orada baldızı Madam Tula ile birlikte kaldığı belirlenmektedir. Bu olgu vasiyetçinin söylediği sözlerin fevkalâde hal içinde söyle(n)miş sözler olarak kabulüne imkan vermez. Vasiyetçinin yeni bir vasiyet yapma arzusunu izhar … etmiş olması veya bir vasiyetname taslağı hazırlaması yahut hazırlatması vasiyetin oluşması için yeterli değildir. Öte yandan murisin el yazısı ile vasiyetname düzenleme imkanından mahrum olduğunu kabule yeterli bir delil getirilmediği gibi, İsviçre makamları önünde resmî vasiyet yapma imkanının bulunmadığını gösteren bir delil de ortaya konmamıştır. "Konsolosluğun kapalı oluşu, murisin ellerinin titremesi nedeniyle yazmaya çalıştığı son arzusunu toparlayamaması" fevkalâde hal kabul edilerek hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. …”
Not: Kararın buraya alınmayan diğer kısmı için bkz. madde 540.
II-) Türk Kanunu Medenîsi:
4– Şifahi şekil
a) Son arzular
Madde 486
Ölüm tehlikesi, münakalâtın inkıtaı, bulaşık hastalık, harp gibi fevkalâde hallerden dolayı vasiyetçi resmî veya kendi el yazısiyle vasiyetname tanzim edemez ise; vasiyetini, şifahi tarzda yapabilir.
Şifahi tarzda vasiyet, vasiyetçinin son arzularını iki şahide takrir ve takriri veçhile bir vasiyetname yazmaları veya yazdırmaları hususunu onlara tahmil etmesinden ibaretir. Resmî vasiyetlere şahadet için mevzu ehliyet şartları, işbu şahitler hakkında da caridir.
III-) Madde Gerekçesi:
Yürürlükteki Kanunun 486 ncı maddesini karşılamaktadır.
Maddenin birinci fıkrasında olağanüstü durumlar arasında yer alan “salgın hastalık” yerine sadece “hastalık” koşulu yeterli görülmüştür. Sözlü vasiyet için tek başına bu olağanüstü koşullar içinde bulunmanın yeterli olmadığı, buna ilâveten, vasiyetçinin diğer vasiyetlerden birine başvurma olanağına sahip bulunmaması arandığından, olağanüstü hâllere örnek olan hastalığın salgın bir hastalık olmasının şart olmadığı öngörülmüştür. Buna göre bir trafik kazası sonunda hastaneye kaldırılan bir kişi de, diğer vasiyetlerden birini yapma olanağına sahip değilse, sözlü vasiyet yapabilecektir.
Maddenin birinci fıkrasındaki bu değişiklik dışında, gerek birinci gerek ikinci fıkrada başka bir hüküm değişikliği yapılmamış, bu fıkralar arılaştırılmak suretiyle yeniden kaleme alınmıştır.
Maddenin ikinci fıkrasının ikinci cümlesi kaynak Kanunun 506 ncı maddesine uygun olarak üçüncü fıkra hâline getirilmiştir.
Maddenin üçüncü fıkrasında, “tanıkların okur yazar olma koşulu”na yer verilmemiştir. Yani tanıkların okur yazar olması koşulunun sözlü vasiyette zorunlu olması uygun görülmemiştir. Çünkü Ülkemizdeki okur yazar insan sayısı ve özellikle sözlü vasiyetin olağanüstü koşullarda yapılabilen bir vasiyet olduğu göz önünde tutularak bir de tanıkların “okur yazar” olması koşulu arandığında bu vasiyetin hemen hemen hiçbir zaman yapılamaması gibi bir sonuç doğmaktadır. Bunun önlenmesi ve vasiyete işlerlik kazandırabilmek amacıyla maddede bu yönde bir değişiklik yapılmıştır. Öte yandan tanıkların okur yazar olması önemli görülmemiştir. Zira tanıklar vasiyetçinin son arzularını her durumda mahkemeye ulaştırmakla yükümlü bulunmaktadırlar. Bu durumda bunların okur yazar olmaları çok önemli bir etki göstermemektedir.
IV-) Kaynak İsviçre Medenî Kanunu:
1-) ZGB:
4. Mündliche Verfügung
a. Verfügung
Art. 506
1 Ist der Erblasser infolge ausserordentlicher Umstände, wie nahe Todesgefahr, Verkehrssperre, Epidemien oder Kriegsereignisse verhindert, sich einer der andern Errichtungsformen zu bedienen, so ist er befugt, eine mündliche letztwillige Verfügung zu errichten.
2 Zu diesem Zwecke hat er seinen letzten Willen vor zwei Zeugen zu erklären und sie zu beauftragen, seiner Verfügung die nötige Beurkundung zu verschaffen.
3 Für die Zeugen gelten die gleichen Ausschliessungsvorschriften wie bei der öffentlichen Verfügung.
2-) CCS:
4. Forme orale
a. Les dernières dispositions
Art. 506
1 Le testament peut être fait en la forme orale, lorsque, par suite de circonstances extraordinaires, le disposant est empêché de tester dans une autre forme; ainsi, en cas de danger de mort imminent, de communications interceptées, d’épidémie ou de guerre.
2 Le testateur déclare ses dernières volontés à deux témoins, qu’il charge d’en dresser ou faire dresser acte.
3 Les causes d’incapacité des témoins sont les mêmes que pour le testament public.