II. Hükümleri
II. Hükümleri
Madde 511 - Mirasçılıktan çıkarılan kimse, mirastan pay alamayacağı gibi; tenkis davası da açamaz.
Mirasbırakan başka türlü tasarrufta bulunmuş olmadıkça, mirasçılıktan çıkarılan kimsenin miras payı, o kimse mirasbırakandan önce ölmüş gibi, mirasçılıktan çıkarılanın varsa altsoyuna, yoksa mirasbırakanın yasal mirasçılarına kalır.
Mirasçılıktan çıkarılan kimsenin altsoyu, o kimse mirasbırakandan önce ölmüş gibi saklı payını isteyebilir.
I-) Yargı Kararları:
1-) Y. 2. HD, T: 12.12.2007, E: 2007/15355, K: 2007/17423:
“… Miras bırakan, davacıların babası olan oğlu Ahmet’i 05.04.1982 tarihli vasiyetnamesi ile mirasından ıskat etmiştir. Bu kişi tarafından açılan ıskatın iptali davası reddedilmiş, karar 17.12.2002’de kesinleşmiştir. Bu durumda ıskat ayaktadır. Bu halde miras hakkından ıskat edilen kimsenin altsoyu o kimse müteveffadan evvel ölmüş gibi mahfuz hisselerini isteyebilirler (TKM. m. 458/son cümle) (TMK. m.511/ f. II). Bu nedenle, ıskat edilenin altsoyu olan davacıların bu davayı açmakta aktif husumet ehliyetleri mevcuttur. Bu husus gözetilmeden davacıların mirasçı olamayacaklarından bahisle red hükmü kurulması usul ve yasaya aykırıdır. …”
II-) Türk Kanunu Medenîsi:
II. Hükümleri
Madde 458
Miras hakkından iskat olunan kimse, terekeden hisse talep edemiyeceği gibi tenkis dâvası dahi açamaz. Müteveffa tarafından diğer suretle tasarruf vâki olmamış ise; iskat edilen kimse, müteveffadan evvel ölmüş gibi, hissesi müteveffanın kanuni mirasçıları arasında taksim olunur. Miras hakkından iskat edilen kimsenin füruları o kimse müteveffadan evvel ölmüş gibi mahfuz hisselerini isteyebilirler.
III-) Madde Gerekçesi:
Yürürlükteki Kanunun 458 inci maddesini karşılamaktadır.
Maddenin birinci fıkrası yürürlükteki metnin tekrarından ibarettir.
İkinci fıkra hükmü uygulamada bu konuda doğan tereddütleri gidermek amacıyla, açık hâle getirilmiştir. Mirasçılıktan çıkarılan (mirastan ıskat edilen) kimsenin miras payının, mirasbırakan sadece çıkarma ile yetinmiş ve çıkardığı mirasçının hissesi üzerinde tasarrufta bulunmamışsa bu kişi mirasbırakandan önce ölmüş gibi diğer mirasçılara intikali hükme bağlanmıştır. Bu hükme göre mirasçılıktan çıkarılanın miras hissesinin diğer mirasçılara intikalinin ön koşulu, mirasbırakanın bu pay üzerinde tasarrufta bulunmamasıdır. Böyle bir tasarruf yoksa maddeye göre, birinci plânda mirasçılıktan çıkarılanın altsoyu varsa, mirasçılıktan çıkarılana ait pay bunlara verilecektir. Altsoy yoksa, mirasçılıktan çıkarılana ait miras hissesi, mirasbırakanın diğer yasal mirasçılarına verilecektir.
Mirasbırakan sadece çıkarma ile yetinmeyip, çıkardığı mirasçının hissesinde tasarruf etmesi hâli üçüncü fıkrada düzenlenmiştir.
Çıkarılan mirasçının altsoyu varsa ve bu altsoy mirasbırakanın mahfuz hisseli mirasçısı ise, bunlar kendi saklı paylarını isteyebilecekler; bu saklı paya tecavüz eden tasarrufun tenkisini talep edebileceklerdir.
Çıkarılan mirasçının altsoyu yoksa veya çıkarılan mirasçının altsoyu saklı paylı mirasçı değil ise, mirasbırakan çıkardığı mirasçının hissesinde dilediği gibi tasarrufta bulunabilir.
IV-) Kaynak İsviçre Medenî Kanunu:
1-) ZGB:
II. Wirkung
Art. 478
1 Der Enterbte kann weder an der Erbschaft teilnehmen noch die Herabsetzungsklage geltend machen.
2 Der Anteil des Enterbten fällt, sofern der Erblasser nicht anders verfügt hat, an die gesetzlichen Erben des Erblassers, wie wenn der Enterbte den Erbfall nicht erlebt hätte.
3 Die Nachkommen des Enterbten behalten ihr Pflichtteilsrecht, wie wenn der Enterbte den Erbfall nicht erlebt hätte.
2-) CCS:
II. Effets
Art. 478
1 L’exhérédé ne peut ni réclamer une part de la succession, ni intenter l’action en réduction.
2 Sa part est dévolue, lorsque le défunt n’en a pas autrement disposé, aux héritiers légaux de ce dernier, comme si l’exhérédé ne lui avait pas survécu.
3 Les descendants de l’exhérédé ont droit à leur réserve comme s’il était prédécédé.