b. Onamamanın sonucu
b. Onamamanın sonucu
Madde 452 - Vasinin onamadığı işlemlerde taraflardan her biri verdiğini geri isteyebilir. Ancak, vesayet altındaki kişi, sadece kendi menfaatine harcanan veya geri isteme zamanında malvarlığında mevcut olan zenginleşme tutarıyla ya da iyiniyetli olmaksızın elden çıkarmış olduğu miktarla sorumludur.
Vesayet altındaki kişi, fiil ehliyetine sahip olduğu hususunda diğer tarafı yanıltmış ise, onun bu yüzden uğradığı zarardan sorumlu olur.
I-) Yargı Kararları:
1-) Y. 19. HD, T: 14.12.2006, E: 2006/6489, K: 2006/12076:
“…Öte yandan TMK’nın 452/2. maddesinde; “Vesayet altındaki kişinin fiil ehliyetini haiz olduğu hususunda diğer tarafı yanıltmış olması halinde, onun bu yüzden uğradığı zarardan sorumlu olacağı” öngörülmüştür. Buna göre, kendisini ehil bir kişi gibi gösterip hukuki işlem yapan ve bu suretle karşı tarafı zarara uğratan ehliyetsiz kişinin bu zarardan sorumlu olacağının kabulü gerekir.
Bütün bu açıklamalar yanında, BK’nın 61-66. maddelerinde düzenlenen sebepsiz iktisap hükümlerine göre, hacir altındaki kişinin karşı tarafın aleyhine olacak şekilde kendi mal varlığında meydana gelen sebepsiz zenginleşme oranında sorumlu olacağı kuşkusuzdur. Zira, sebepsiz zenginleşme hükümleri gözetildiğinde, zenginleşenin iade borcunun doğması bakımından fiil ehliyetinden yoksun olmak sonuca etkili değildir. …”
II-) Türk Kanunu Medenîsi:
b)1 İcazetin fıkdani
Madde 395
Vasi tarafından icazet verilmezse âkitlerden herbiri, verdiğini geri isteyebilir. Şu kadar ki, vesayete tâbi kimse ancak intifa eylediği miktar veya iade zamanına kadar mallarında hasıl olan ziyade nisbetinde yahut suiniyetle elden çıkardığı miktar ile mesuldür.
Vesayet altındaki kimse hakikata muhalif olarak kendini ehil göstermiş ise, bu yüzden başkasına iras eylediği zararı zamin olur.
III-) Madde Gerekçesi:
Yürürlükteki Kanunun 395 inci maddesini karşılamaktadır.
Kısıtlının sorumluluğunun “geri isteme zamanında”ki zenginleşmesi ile sınırlı olduğu vurgulanmıştır. Hüküm değişikliği yoktur.
IV-) Kaynak İsviçre Medenî Kanunu:
1-) ZGB:
b. Mangel der Zustimmung
Art. 411
1 Erfolgt die Genehmigung des Vormundes nicht, so kann jeder Teil die vollzogenen Leistungen zurückfordern, der Bevormundete haftet jedoch nur insoweit, als die Leistung in seinem Nutzen verwendet wurde, oder als er zur Zeit der Rückforderung noch bereichert ist oder sich böswillig der Bereicherung entäussert hat.
2 Hat der Bevormundete den andern Teil zu der irrtümlichen Annahme seiner Handlungsfähigkeit verleitet, so ist er ihm für den verursachten Schaden verantwortlich.
2-) CCS:
b. Défaut de consentement
Art. 411
1 Lorsque l’acte n’est pas ratifié, chaque partie peut réclamer les prestations qu’elle a faites; toutefois, le pupille n’est tenu à restitution que jusqu’à concurrence des sommes dont il a tiré profit, dont il se trouve enrichi au moment de la répétition ou dont il s’est dessaisi de mauvaise foi.
2 Le pupille qui s’est faussement donné pour capable répond envers les tiers du dommage qu’il leur cause.
Not: İsviçre Medenî Kanunu’nun 411. maddesi 19.12.2008 tarihli Federal Kanun ile 01.01.2013 itibariyle değişikliğe uğramıştır.
1 Düstur’daki “B” şeklindeki ibare “b” olarak anlaşılmalıdır.