A. Nişanlanma
İkinci
Kitap 1
Aile Hukuku
Birinci Kısım 2
Evlilik Hukuku
Birinci Bölüm 3
Evlenme
Birinci Ayırım 4
Nişanlılık
A. Nişanlanma
Madde 118 - Nişanlanma, evlenme vaadiyle olur.
Nişanlanma, yasal temsilcilerinin rızası olmadıkça küçüğü veya kısıtlıyı bağlamaz.
I-) Yargı Kararları:
1-) Y. 3. HD, T: 11.06.2009, E: 2009/8106, K: 2009/10088:
“… Somut olayda, her ne kadar davanın niteliği ‘nişan bozulması nedeniyle eşyaların iadesi’ davası olarak adlandırılmış ve bu nedenle de Aile Mahkemesi tarafından yargılama yapılarak sonucuna uygun karar verilmiş ise de; davacının 09.02.2004 tarihinden beri Fas uyruklu bir bayanla evli olduğu ve bu evliliğin Modena Mahkemesi’ne 18.12.2008 tarihinde açtıkları dava sonucu boşanma kararı verilerek sona erdirildiği anlaşılmaktadır. Davalının ise 21.09.2006 tarihinde nişanlandığı ve davalıdan ayrılma sebebinin de bu olaya dayandığı anlaşılmaktadır.
Yine, TMK’nın 118. maddesi hükmüne göre; ‘nişanlanma, evlenme vaadiyle olur.’ Gerçekte evli olan birisi bir başkası ile yeniden nişanlanma akdi yapamaz. Şayet yapılmış ise, yapılan bu akit geçersiz olup, yasal anlamda nişan akdi olarak kabulü olanaksızdır.
Bu durumda da Aile Mahkemesi tarafından yargılama yapılması mümkün değildir.
Görev, kamu düzenine ilişkin olup, taraflarca ileri sürülmese bile, mahkemece re’sen nazara alınması gerekmektedir. …”
2-) Y. 3. HD, T: 12.02.2007, E: 2007/1442, K: 2007/1598:
“… Dava dilekçesinde nişanın haksız olarak bozulmasından kaynaklanan toplam 39.544 YTL alacak ile maddi ve manevi tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. …
Davada, tarafların 2000 yılından 2004 yılı Eylül ayı sonuna kadar evlenme v(a)adiyle hazırlıklar yaparak nişanlı kaldıkları, ancak komiser olan davalının başka bir polis memuru bayanla ilişkiye girmesi nedeniyle yanların ayrıldıkları, polis memuru bayanın davacıyı işyerinde taciz etmesi sonucunda davacının işten de çıkarıldığı, bu nedenle hem maddi hem de manevi anlamda büyük bir çöküntü yaşadığı ileri sürülerek, 20.000,00 YTL manevi ve 1.000 YTL maddi tazminat ile davacının çeşitli nedenlerle davalıya verdiği 18.544,00 YTL alacağın tahsili istenilmiştir. …
TMK’nun 118. maddesi uyarınca nişanlanma; karşılıklı evlenme vaadi içeren aile hukukuna özgü bir sözleşmedir. Nişan sözleşmesi birbiriyle evlenmek isteyen kadın ve erkeğin bu husustaki iradelerini açıklamalarıyla meydana gelir. Taraflar iradelerini şekle bağlı veya üstü örtülü olarak açıklayabilirler. Evlenme vaadi açık olmadığı takdirde hangi sözlerin ve davranışların buna delalet edeceği çevrede hakim olan telakkilere, tarafların kişisel durumlarına ve bağlı oldukları sosyal tabakaya göre belirlenir.
Bununla beraber nişanlanmadaki sınırsız serbesti “nişan” ile evliliğin amaçlanmadığı diğer ilişkiler arasındaki farkı da ortadan kaldırmamalıdır. Bu nedenle “iki tarafın evlenme vaadini içeren karşılık(lı) iradelerinin açıklanmış ol … ması” hususu mahkemece araştırılmalıdır.
Nişanlanma sözleşmesinin varlığını ileri süren taraf bunu ispat ile yükümlü ise de; somut olayda davalının Birleşmiş Milletler Barış Gücü personeli olarak Kosovada görev yaptığı sırada yanına gelen davacıyı resmi olarak doldurup imzaladığı formda “fiance” yani “nişanlı” olarak gösterdiği anlaşılmaktadır.
O halde, mahkemece davalı taraftan buna ilişkin delilleri sorulup yöntemince araştırılarak (ilişkinin süresi bulundukları sosyal çevre ile aile ve arkadaş ilişkilerinde kendilerini ne şekilde tanıttıkları incelenmek suretiyle) yanlar arasındaki ilişkinin niteliği belirlendikten sonra bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir…”
II-) Türk Kanunu Medenîsi:
Madde 82
Nişanlanma, evlenmek vadiyle1 olur.
Nişanlanma, kanuni mümessilleri tarafından muvafakat edilmedikçe küçük veya mahcuru ilzam etmez.
III-) Madde Gerekçesi:
Yürürlükteki Kanunun 82 nci maddesini karşılamaktadır.
Maddedeki “evlenmek” sözcüğü yerine “evlenme” sözcüğü kullanılmak suretiyle bu fıkra Türkçe yazım kurallarına uygun hâle getirilmiştir.
Maddenin ikinci fıkrasında “kanunî mümessillerinin muvafakati” yerine “yasal temsilcilerinin rızası” kavramına yer verilmiştir. Bu yolla yasal temsilcisinin nişanlanmaya rızasının sadece izin şeklinde değil icazet şeklinde de olabileceği kabul edilmiştir.
Maddenin ikinci fıkrasında Türkçemize yerleşmiş olan ve gerek yazılış gerek ifade biçimi bakımından daha elverişli bir sözcük olarak “yasal temsilci” sözcükleri kullanılmıştır.
IV-) Kaynak İsviçre Medenî Kanunu:
1-) ZGB:
Zweiter Teil: Das Familienrecht
Erste Abteilung: Das Eherecht
Dritter Titel: Die Eheschliessung
Erster Abschnitt: Das Verlöbnis
A. Verlobung
Art. 90
1 Das Verlöbnis wird durch das Eheversprechen begründet.
2 Unmündige oder Entmündigte werden ohne Zustimmung des gesetzlichen Vertreters durch ihre Verlobung nicht verpflichtet.
3 Aus dem Verlöbnis entsteht kein klagbarer Anspruch auf Eingehung der Ehe.
2-) CCS:
Livre deuxième: Droit de la famille
Première partie: Des époux
Titre troisième: Du mariage
Chapitre premier: Des fiançailles
A. Contrat de fiançailles
Art. 90
1 Les fiançailles se forment par la promesse de mariage.
2 Elles n’obligent le fiancé mineur ou interdit que si son représentant légal y a consenti.
3 La loi n’accorde pas d’action pour contraindre au mariage le fiancé qui s’y refuse.
Not: Hüküm, kaynak İsviçre Medenî Kanunu’nun 90. maddesinin sadece ilk iki fıkrasını karşılamaktadır. Kaynak kanunun 3. fıkrası ise Medenî Kanunumuzun 119. maddesinin ilk fıkrasına alınmıştır. Ayrıca belirtmek gerekir ki, İsviçre Medenî Kanunu’nun 90. maddesinin 2. fıkrası 19.12.2008 tarihli Federal Kanun ile 01.01.2013 itibariyle değişikliğe uğramıştır.
V-) Yararlanılabilecek Monografiler:
Nevzat Koç; Türk - İsviçre Hukukunda Nişanlanma Sözleşmesi, İzmir, 2002.
1 İkinci Kitap Türk Kanunu Medenîsi’nde “İkinci Kitap / Aile Hukuku” şeklinde idi.
2 Birinci Kısım Türk Kanunu Medenîsi’nde “Birinci Kısım / Karı Koca” şeklinde idi.
3 Birinci Bölüm Türk Kanunu Medenîsi’nde “Üçüncü Bap / Evlenme” şeklinde idi.
4 Birinci Ayırım Türk Kanunu Medenîsi’nde “Birinci Fasıl / Nişanlanma” şeklinde idi.
1 Düstur’da yer alan “… vadiyle …” şeklindeki bu ifade “… vaadiyle …” şeklinde anlaşılmalıdır.